İtalya - 5 Floransa ve Venedik

KÜNYE

Tarih : Eylül 2012
Süre : 2 gün
Rota : Floransa ve Venedik

YOL HİKAYESİ

FLORANSA


Cuma sabahı son etabımız için Levanto'dan yola çıktık. 1,5 - 2 saat sonrasında Floransa'daydık. Şehrin merkezinde Novella tren istasyonunun karşısındaki parka aracımızı bıraktıktan sonra saat 12'ye gelmeden Floransa sokaklarındaydık. İstasyon karşısındaki turist merkesinden haritamızı aldık ve ilk hedefimiz olan Duomo katedraline doğru yola koyulduk.
Yolumuzun üzerindeki Maria Novella kadetralinin bulunduğu meydandan geçerek kısa bir yürüyüşten sonra Duomo meydanındayız. Meydan, Floransa Katedrali‘ni, çan kulesini ve Aziz Giovanni Vaftizhanesi‘ni içeriyor. Katedral dışarıdan çok görkemli ve büyük bir yapı, içi ise sade. Vaftizhanenin kapısında orjinalleri altın olan ve içeride saklanan 10 figür var. Floransa manzarasının seyredilebileceği çan kulesine 414 basamakla çıkılabiliyormuş ama girişi ücretli ve sıra kalabalık, es geçiyoruz.



Sağ taraftaki ana caddeye (calzaiuoli) devam ediyoruz. Dükkanlarla dolu ve kalabalık cadde bizi Della Signoria meydanına çıkarıyor. Sanırım Floransadaki en canlı meydan. Bu meydanda ünlü sanatçılar tarafından yapılmış 8 heykel var. Heykellerden bir tanesi, aslı Accademia’da bulunan Michelangelo tarafından yapılan Davud heykelinin kopyası. Uffi müzesi ve Vecchio sarayı da bu meydanda.


Biz Vecchio sarayının altından geçerek sola ilerledik. Yine kısa bir yürüyüş sonrasında Santa Croce meydanındaydık. Burada da bizi Santa Croce katedrali karşılıyor. Süslü, güzel bir görünüşe sahip. Michelangelo, Galileo, Machiavelli, Foscolo, Gentile ve Rossini’nin mezarları buradaymış. Giriş 6 euro, girmiyoruz.


Arno nehrine devam ediyoruz, üzerinden geçtiğimiz köprüden karşımızdaki Ponte Vecchio köprüsünü ve çaprazımızdaki tepede Piazzale Michelangelo'yu görüyoruz. Akşam bu tepeden manzara çok güzel oluyormuş. Biz uzaktan tepeye bakmakla yetiniyoruz. Nehrin karşı kıyısında sağa devam ediyoruz. Vecchio köprüsünün aksi istikametinde işlek sokak boyunca dükkanlara bakarak Pitti meydanına kadar yürüyoruz. Meydan Pitti sarayına yaslanmış. Meydandan köprüye geri dönüyoruz. Bu köprü 2. dünya savaşında bombalanmamış, orjinal haliyle kalmış. Üzerinde kuyumcular var.
Köprüden sola devam edip ilk sokağa sağa dönüyoruz. Burda San Trinita kilisesini de görmek istiyoruz. Küçük ama görülmesi tavsiye edilen bir yer. Ne yazık ki kapalı, giremiyoruz. Repubblica meydanına doğru yürüyüşümüz devam ediyor. Burası da cafeleriyle geniş, güzel bir ortam. Meydandan dei corso caddesi boyunca yine dükkanlara bakınarak yürüyoruz. Caddenin sonuna doğru oturup dondurmalarımızı da yiyerek zorunlu hareketler serimizi tamamlıyoruz.
Zaten birbirine çok yakın olan bu yerleri gezmemiz 4 saat kadar sürüyor.

Serbest hareketler için zamanımız az. Duomo meydanının yukarı bölümünde San Marco meydanı, Accedemia müzesi ve birkaç yer daha var. Buraya da kısa bir yürüyüş yapalım istiyoruz ama pek başarılı olamıyoruz, Floransa sokaklarında kayboluyor, biraz dolaşmış oluyoruz. Tren istasyonuna gitmek isterken Duomo'nun sol çaprazında kalan bir bölgede bir halk pazarına rastlıyoruz. Seyyar tezgahlarda çantalar ve turistik eşyalar dolu. Belki biraz daha erken olsa vakit harcardık ama dönüşteyiz. Zaten fiyatlar da Sorrento ve Roma'dan biraz daha yüksek. Arabamıza ulaşıyoruz ve saat 5 gibi yola çıkıyoruz.





VENEDİK


Saat 5 gibi yola çıkıyoruz. GPS yolun 3,5 saat süreceğini söylüyor. Otoban yine 2 şerit ve yoğun bir trafik var. Kaza mıdır, sorun nedir derken bayağı bir trafikte takılıyoruz. Venedik'e geldiğimizde saat 9'u geçiyor. Otel havaalanı ile Venedik arasındaki bölgede. Karanlık ve tenha.
Otelden hemen çıkıyoruz.  Venedik'i gece de görelim istiyoruz. Otelin çok yakınındaki otobüs durağından otobüse biniyoruz, yarım saat kadar sonra Venedik'i karaya bağlayan köprü üzerindeyiz. Denizin içinden ilerliyoruz, son durak bir meydan. Meydandan bir köprü ile çıkıyoruz ve Venedik sokaklarındayız. Hava serin, saat 10'u geçiyor ama sokaklar kalabalık. Yürüyoruz, tenhalaşmaya başlayınca küçük sevimli bir yerde yemek yiyoruz. 12 civarı tekrar meydandayız ve dönüyoruz.
Ertesi gün sabah 9 gibi bu sefer haritamızla yine meydandayız. Burası Piazzle Roma imiş. Yine köprüden geçiyoruz ve köprüden Venedik'e şöle bir bakıyoruz. Hava çok güzel. Görüntü çok güzel.



Roma meydanından aldığımız vaporetto biletiyle bu sefer kanal üzerinden San Marco meydanına giderek oradan bu tarafa gelmeye çalışacağız. Vaporettonun uç tarafına dışarıya oturuyoruz ve yavaş yavaş Venedik'in ortasından geçen geniş kanal boyunca ilerliyoruz. Görsel bir ziyafet; suya sıfır birbirinden güzel evler, gondollar. Gerçekten etkileyici bir ortam, etkileniyoruz :) Sanırım San Marco meydanına ulaşmak 20 -30 dakika kadar sürüyor. Burada geniş bir alanda katedral, çan kulesi ve saray (dükler sarayı) var. Kule paralı çıkılabilir. Manzarasının çok güzel olduğuna eminim ama zaman yok. Meydan açık denize karşı, iç açıcı, kıyıda oturup seyre dalmak istiyor insan. Biz içerilere doğru doğaçlama yapıyoruz. Dar sokaklarda dükkanlara biraz bakıyoruz ama bize göre pahalı. Bu suyun içinde labirenti andıran sokaklarda gezmek çok keyifli. Merak, keşfetme isteği alıp götürüyor.



Biz de kendimizi Rialto köprüsünde buluyoruz. Köprü üzeri ve devamı hediyelik eşya dükkanlarıyla dolu. Maskeler ve cam işleri çeşit çeşit. Murano cam işleri çok çekici ama bayağı pahalı.



Önceki gece gezdiğimiz giriş bölgesinin alışveriş için daha elverişli olduğunu düşünerek bir vaporetto durağından geri dönüyoruz. Burada da ana cadde çok canlı. Maskemizi, yelpazelerimizi alıp alışverişi kapatıyoruz. Sonrasında biraz ara sokaklara dalıyoruz. Zaman azalıyor. Ara sokakları bir dahaki sefere bırakıp dönüşe geçiyoruz. Gözümüz arkada kalıyor, Venedik çok hoşumuza gidiyor.



Uçağımız saat 5'te. Otelden aracımızı alıyoruz. Depoyu doldurmamız gerekiyor. Bu civarda akaryakıt istasyonları self servis. İlk denememizde beceremiyoruz. Biraz da teleşla ikinci seferde hallediyoruz. San Marco havalanına çok yakın bir yerde aracı da bırakıp havalanına gidiyoruz. Burası gezinin son noktası. Yorgunuz ama mutluyuz...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder