Kastamonu - Pınarbaşı


KÜNYE

Tarih : Mayıs 2012
Süre : 2 gün
Rota : Kastamonu - Pınarbaşı

YOL HİKAYESİ

Sabah 8 gibi Ankara'dan çıkıyoruz. Gerede'de otobandan ayrılıyoruz. Saat 12 gibi Pınarbaşı'dayız. Küçük  ilçe merkezini geçip devam ediyoruz. Küre Dağları Milli parkı içersindeyiz. Yaklaşık 12km sonra konaklayacağımız yere, Ilıca'ya geliyoruz. Tam beklediğimiz gibi yeşillikler içindeyiz.


Tesiste bizden başka kalan yok, zaten sezon açılmamış. Tesisin sorumlusu da tek başına. Konuşuyoruz, kısaca çevre hakkında bilgi alıyoruz: Ilıca şelalesi çok yakınımızda. Yine gidebileceğimiz üç kanyondan Valla ve Horna kanyonları Çatak kanyonuna göre daha yakınlar. Ilgarini mağarası için arabayla 27 km gitmemiz ve sonrasında 2 saat yürümemiz gerekiyor ve rehber olmadan bulma şansımızın da olmadığını öğreniyoruz. Rotamızı çiziyoruz, ilk hedefimiz dünyanın büyük kanyonları arasında sayılan Valla kanyonu.

Valla Kanyonu


Arabayla yaklaşık 10-12km yol alıyoruz. Aşağıda akan nehire hakim mevkilerde manzara nefis. Son etapta karşımızda dev bir kapı gibi kanyonun kayalarını görüyoruz.


Asfalttan ayrılıp sağa köy yoluna giriyoruz, kısa süre sonra aşağıya doğru dönen bir yolun başında duruyoruz. Bundan sonrasını yürüyeceğiz. Birkaç ev var, eski ve ahşap. Onların dışında etrafımızda her şey yeşilin tonları. Yürümeye başlıyoruz, hemen ormanın içindeyiz. 15-20 dakika sonra patika ikiye ayrılıyor. Sağ taraftan gittiğinizde kanyonun üzerine kurulmuş bir platformla sonlanıyor. Burada sesini duyduğunuz suyun kanyonun derinlerinde aktığını görebiliyorsunuz. Nereye baksanız zaten manzara sizi büyülüyor.


Normalde bu noktadan geri dönülüyor ama bizi kesmiyor ve sola dönen patikaya devam ediyoruz. Ormanın içersinde yarım saat kadar daha yol alıyoruz. Suyun sesini duyuyoruz ama bir türlü ulaşamıyoruz. Sonunda yol nehirle kesişiyor ama aşağıya inmek için eski bir su yatağından sarkmamız gerekiyor. Nihayet suyla buluşuyoruz. Pırıl pırıl bir görüntü. Kanyona doğru devam ediyoruz. Gidebileceğimiz son noktaya kadar gitmek istiyoruz. 20 dakika kadar daha nehirin ortasından yürüyoruz. En sonunda suyun coşarak kanyonun içine girdiği noktadayız. Görüntü güzel, ses müthiş. Oturuyoruz, seyrediyoruz, dinliyoruz.

Bundan sonrası bizi aşıyor. Geri dönüyoruz. Dönüşte yorgunluğun üstüne yokuş yürümek de bayağı zorluyor. Arabaya ulaştığımızda bitkiniz.
Tesise geri dönüyoruz, açız. Biraz dinlenip Pınarbaşı'na gidiyoruz. Yemek yiyoruz ve akşam olurken tekrar tesisteyiz. Gece, su sesine karışan cırcır böceği ve kurbağa orkestrasının ortasındayız. Işığımız dolunay. Çayımızı içiyoruz, odamızda yorgunluğumuza rağmen sohbet geç saatlere kadar devam ediyor.
Sabah yine pırıl pırıl bir havaya uyanıyoruz. Kahvaltıdan sonra hedefimiz şelale.

Pınarbaşı Şelalesi


Şelale tesise çok yakın, iki ayrı yoldan gidilebiliyor. Biri ormanın içinden geçen bir patikada 15-20 dakika yürüyüş gerektiriyor. Diğeri içinse köy evlerinin arasına tırmanan çok kısa bir araba yolundan sonra yine kısa bir patikanın yürünmesi gerekiyor. Patika sonunda önce yine bizi şelalenin sesi karşılıyor ve heyecanlandırıyor. Sonrasında görüntü mest ediyor. Gürül gürül şelalenin döküldüğü yerde geniş de bir su birikintisi var. Atlayıp yüzme isteği var ama su çok soğuk. Seyrediyoruz uzun uzun. İnip ayaklarımızı sokuyoruz suya. Dönüyoruz sonra.


Arabayı bıraktığımız yerde bir gözlemeci var. Onu da sonraya bırakıyoruz. Ve Horna Kanyonu'na devam ediyoruz.

Horma Kanyonu

Kanyona ayrılan yol Pınarbaşı ilçe merkezi çıkışında sağa ayrılıyor. 5-10 dakika yol aldıktan sonra park ediyoruz. Kanyonun başlangıcı hemen yanımızda. Kayaların arasına giren su ilginç şekiller oluşturmuş. Akarsu Ilıca Şelale'sine kadar devam ediyormuş ve muhtemelen görecek daha çok güzel görüntü var ama kanyonun üzerine yürüyüş yolu inşaatı devam ediyor ve yağmur da başlamak üzere. Geri dönüyoruz. Arabamıza bindiğimizde sağnak bastırıyor.




Ankara'ya dönmeden önce şelaleye gidişte gördüğümüz gözlemeciye uğruyoruz. Ayranla sıcak sıcak çok iyi gidiyor. Artık ayrılma zamanı.

YEMEKLER

Akşam yemeğimizi ilçe merkezinde yedik. Burada zaten 2-3 tane lokanta var. Biz Merkez Lokantası'nı gözümüze kestirdik. Kebap, pide çeşitlerinden oluşan yemekten memnun da kaldık.
Şelale gözleme de kahvaltı için ideal.

KONAKLAR

Pınarbaşı için araştırdığınızda Park Ilıca, Pınaroba Otel, Sarımeşe Otel, Paşa Konağı internetten ilk karşınıza çıkan oteller. Pınaroba'yı hemen ilçe merkezinin çıkışında görüyoruz, konforlu görünüyor. 

Park Ilıca

Çok konfor aramayan doğayla baş başa olmak isteyenler için ideal.

Konum - Fiziksel Durum
Park Ilıca ilçe merkezinden 12 km uzakta ve yeşil denizinin ortasında sakin sade bir yer.
Tek ve iki katlı olmak üzere iki tip ahşap evlerden oluşuyor. Evler biraz küçük, ikinci kata çıkış içerden değil.
Personel - Hizmet
Sezon tam açılmadığı için olacak gözümüze pek personel çarpmadı. Sorumlu arkadaş bizimle ilgilendi ve yardımcı oldu..
Temizlik
İdare eder, problem yok.
Yemek
Sanırım bir de sezonun yoğun olduğu dönemde denemek gerek.
Fiyat
Gecelik kişi başı oda-kahvaltı 50TL. Odada 3 ve üst katı dahil edersek 5 kişi kalınacağı düşünülürse biraz fazla.
Son Söz
Fiyat-Performans : 5/10

SON SÖZLER

Valla kanyonu doğa meraklıları için güzel bir yer. Kanyonun en azından başlangıç noktasına kadar gidilmeli. Ama zorlu bir yürüyüş, bir de tenha bir yer , telefonun çekmediği bölgeler var, hazırlıklı gidilmeli.

Börtü böcek açısından zengin bir yer.

Etrafta ayıların olduğunu öğrendik, dikkatli olmalı.

Sonuç olarak çok güzel ve huzurlu bir ortam.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder